Archive
Alan Etkisi: Estetik amaçlı girişimler hangi koşullarda yapılmamalı !
Kas 21 2014Estetik cerrahi bilindiği gibi sadece plastik cerrahi eğitimi sırasında verilen bir yeterlilik. Omurgasında plastik cerrahi ve doku bilgisi olan bu yeterlilik, ekonomik getirisi nedeniyle cerrahi yeterlilik ve nosyonu olmayan diğer uzmanlık alanlarından kişilerin de iştahını kabartarak sınır ihlallerine neden olmakta. Hasta mağduriyeti ve suistimaline açık bu uygulamaların ilgili birim ve kurumlarca (Sağlık Bakanlığı, Rekabet Kurulu, Tabip odaları vb.) dizginlenerek düzenlenmesi hem etik, hem hukuki, hem vicdani hem de hasta hakları ve sağlığı açısından ihtiyacı giderek artan bir zorunluluk ve sorumluluk.
Estetik uygulamalar ister cerrahi bir teknikle ister cerrahi dışı iğne ve/ya lazer gibi cihazlarla yapılsın, bedensel olduğu kadar “psikososyal bir hazır olma seviyesi” gerektirir. Bunun nedeni, yapılması planlanan girişimin sonuçları arasında bedensel değişim veya dönüşüm yanında psikolojik tatmin ve sosyal olarak bir beğenilme arzusunun da gömülü olmasıdır.
Sonucunda biyopsikososyal kazanım ve etkileri olacak olan bu tür estetik girişimler, işler istenildiği gibi gitmediğinde (yapılan uygulama tıbbi bir işlemdir ve öngörülemeyen birçok faktör beklenen sonuca etki edebilir, bu nedenle hiçbir estetik uygulama sanatsal bir ifade veya eser statüsünde değildir) sahibini yine biyopsikososyal bir yıkım ile yüz yüze bırakabilecektir.
Ben bu makalede, bu yıkımın düzeyini daha da derinleştiren daha farklı bir göstergeden bahsedeceğim. Bu belirleyicinin adı: Alan etkisi olarak da bilinen “konjonktürel” baskı.
Kişiyi bulunduğu zaman ve zihin durumunda sıkıştıran ve acele karar vermesini, çözüm bulmasını isteyen bu baskının birçok maskesi bulunuyor. Kariyer beklentisi, okul bitirme hediyesi, nişanlının ailesi, erkek/kız arkadaş, boşanma önce ve sonrası, zor giden evliliği kurtarma vb. durumlarda kişiler hayatın sadece belli bir dönemine ait sıkıntıyı aşmak için zor gelen (gerçek ve kalıcı) adımları atmak yerine sonucu kestirilemeyen ve gerekliliği zaman içinde belki de kalmayacak olan bir gerekçeyle estetik girişimlerden gelecek sekonder kazançları (beğenilme ve onaylanmayı) kendilerine uygun görmekte. Elbette bu kolay ve kısa yolla (estetik işlem) tamamlanarak sahibini tatmin eden gerçek ihtiyaç, özgüven ve saygı eksikliği.
Estetik uygulama yapan hekimler bilir. Gelip geçici bir hevesle, günübirlik kararlarla hızlı, üzerinde fazla düşünülmeden ve aceleci veya kişi üzerinde kurulan bir alan etkisiyle (mahalle baskısı) alınan kararlarla yapılan estetik amaçlı işlemlerin hasta üzerindeki cilalı etkisi de konjonktürel durumun sonlanmasıyla sınırlı olarak kısa süreli ve geçicidir.
Aslında bu farkı(ndalığı) danışanına, (müşterisine değil) hastasına anlatan kişiye de apoletindeki doktor, plastik cerrah (eğer varsa) her akademik derece için bir yıldız yanında asıl bu sahibine kurmaylık yetkisi kazandıran “hekimlik” yıldızının özenle ve mutlaka eklenmesi gerekir. Hastasına bu bütünsellik, sorumluluk ve kapsam dahilinde yaklaşmayan ve değerlendirmeyen kişinin derecesi, en önemli ustalık nişanı eksik olan yani hekimlik yıldızı olmayan bir uygulayıcı (pratisyen) veya bir er kadardır.
İnsan biyopsikososyal bir varlıktır. Doğal olarak ihtiyaçları da, beklentileri ve/ya kayıpları da bu boyutlarda olacaktır. Estetik uygulamalarda konjonktürel (stabil olmayan) durumlardan (kalıcı) ameliyat kararları çıkarılmamalıdır. Bu konudaki sorumluluğun en az % 51’i uygulamayı yapacak olan “hekime” düşer. Bedeniniz de olduğu kadar psikososyal varlığınız üzerinde de dilediği gibi “iş yapmasına” görev yetki ve ruhsat vereceğiniz doktorunuzun apoletinde diğer yıldızlardan önce mutlaka bu yıldızı arayın. Bu yıldız kurmaylık göstergesidir. Yol(u) gösterecektir. Güvenebilirsiniz.
Bir Selfie Organı: Burun
Kas 21 2014Selfie* meraklıları bilir. Çekilen fotoğrafta en belirgin ve dikkat çeken organ burundur.
Başı sağa sola çevirenler, oblikçiler, yandan bakanlar, profilciler, burun ucu öne düşmesin diye gülmemeye özen gösterenler, gözlükçüler ve her zaman önden dik bakanlar.. Hepsinin amacı burnu ve en iyi burun açısını ortalamak.
Tüm bu çabalar burun odaklı olsa da, imaj ve algı prensiplerince değerlendirildiklerinde hiç de yersiz olmayan ve sonuca direkt etki eden doğru çabalar. İmajınız yüzünüzden, yüzünüz burnunuzdan ve burnunuzun diğer yüz yapılarıyla olan ilişkisinden (mesafe, oran, açı) ibarettir. Burun ise aslına bakılırsa burun ucundan bağımsız düşünülemez.
Burun ucunuz, dudak, kaşlar, elmacık kemikleri, çene ucuyla beraber bir bütün olarak algılanır. Bu beraberliğin tam merkezinde olan burun ve ucu, tüm bu çeşitliliğin, sadece bu size ait olan eşsizliğin ve bütünlüğün yani uyumun anahtar organıdır.
Yüze ait estetik değer taşıyan ünitelere (dudaklar, kaş, cilt, kirpik, saç) yapılan değişiklikler (makyaj ve bakım gibi) size imajınız açısından geçici bir çözüm (dönüşüm-değer) kazandırmakla beraber, en önemli imaj belirleyici olan burnumuza ve ucuna operasyonel girişimler dışında kalıcı ve/ya önemli bir katkımız olamıyor. Selfie’lerde en uygun pozisyonu aramak da işte tam da bunu anlatıyor. Çünkü çekim yaparken kameranız yüzünüze, yüzünüz burnunuzda odaklanıyor.
Burun ucu şekillendirme, düzeltme ve kontur ameliyatları; estetik cerrahi nosyonuna sahip tecrübeli plastikcerrahların elinde, sayılan bu nedenlerden dolayı “imaj dönüştürücü” çok değerli bir araç olarak işlev görürler.
Herkese iyi selfie’ler..
* özçekim de deniyor ancak Türkçe karşılık olarak en uygun yakıştırma için benim önerim “şahsiye”
Güzel nedir? Güzel olan nedir? Güzellik nedir?
Kas 21 2014Uzun tartışmalardan sonra gelinen nokta, güzelliğin bakanın gözünde olduğunu iletiyor tartışmacılar. Öyle mi ?
Standart bir güzellikten bahsedebilir miyiz ?
Yoksa sözü edilen konu sadece bir “Uyum” olmasın sakın. Uyum güzelliğin vazgeçilmez bir parçası mı yoksa. Güzel olan mesela kalıcı olmalı mıdır, ve/ya her daim güzel (kalan) olan “kim” dir, “ne” dir, “nerede” dir ?
Efendim güzel olanı arayan estetik vazgeçilmez saç ayaklarına şu gereklilikleri koyuyor ve dolaylı olarak güzelliğin tanımını veriyor. Doğallık, Uyum ve basitlik. Yani, bir “şey” algılanırken doğalsa (yapay değilse), uyumluysa (kendi içinde ve/ya bulunduğu alanda, ortamda) ve basitse (karışık değilse) kısaca güzel olarak algılanıyor. Algı prensipleri neyi nasıl algıladığımızı gösteriyor. Basit olan, yalın olan, net olan, karmakarışık olmayan, devamlılık gösteren, bütünü tamamlayan, onunla çelişmeyen, ona rağmen varlığını sürdürme iddiası taşımayan şey-nesne-obje-canlı-kişi güzel olarak algılanır ve güzel bulunur.
Bununla beraber güzel olan, bununla yetinmeyebilir, güzeli sıradan, iddiasız, yaygın bulabilirsiniz. O zaman devreye pekiştiriciler, belirginleştiriciler, eklemeler, doğal ve kalıcı olmayan enstrümanlar girer. Güzel değildir kişi ancak iddialıdır, ateşlidir, savaşçıdır, vamp’dır, idol’dür, trendsetter’dır, line’dır, makyajlıdır, montajlıdır, yapaydır ama mutlaka geçicidir. Dikkat aradığınız güzel değil artık, eksikliğini hissettiğiniz şey güzelden bağımsız olarak nev-i şahsınıza ait ve bir yeni bütünü eksik bırakan şey. O halde “güzel” ihtiyacı hissedilen şey değildir. Lazım değildir, eksikliği varlığa engel değildir. Peki nedir ? Tamamlayıcıdır. Doğal olmadan, basit olmadan ve uyumlu olmadan da bir şey, obje veya kişi için güzel kabul edilebilir ve algılanır.
Estetik cerrahi de uygulanan tüm cerrahi ve/ya diğer yaklaşımlar güzel olmak için değil, biraz önce ispatladığım işte bu biyopsikososyal “tamamlan()mak” için yapılır. Takım elbiseyi, gömlek, onu kravat, onu kemer, onu ayakkabı, onu gözlük, onu saç, onu gülüş tamamlar. Devamında, kişinin işte bu tüm bedensel (yaş, deri, diş, saç, boy vb.) ve estetik değer yüklediği vücut ve yüz üniteleri de tek başlarına ve/ya hep beraber bu bütünün tamamlanması anlamında ve daha iyisi uyumu anlamında tamamlanma ihtiyaçları oranında güzel bulunurlar. Dikkat ediniz, yaştan, cinsiyetten, hastalıklardan bağımsız bir algı programı işliyor.
Sağlıklı olmak neden güzeldir, şimdi anlaşılıyor herhalde. Her güzelin de asla kendiliğinden sağlıklı olmayacağı gibi. En tepe noktada varlığımızı, hayatın anlamını, devamı ve bunun sürdürülebilir olmasını Sağlık sağlıyorsa, güzellik en başta ve sonunda sağlığın tamamlayıcısı olma rolü dışında tamamen kişiseldir ve elzem olamaz. Felsefede, düşüncenin güzel olanı, davranışın güzel olanından dem vurulur. Sağlıklı düşünce ve davranışın önemi sanırım şimdi daha iyi oturdu.
Madem güzellik estetik cerrahide bir hedef, her zaman akılda tutulması gereken kararkteristikleri tekrar sıralayalım, bilemiyorum bu kriterlere biri akademik bir diğeri bilimsel bir diğeri varoluşsal kararkteristikler diyerek cümleyi tamamlayarak güzelleştir mi? Ben bu ihtiyaçtan münezzeh, sıralayacağım.
1. Güzelllik, güzel olan ve güzel, kişisel ve konjonktürel bir süreçtir
2. Statik, durağan ve edilgen yapısıyla geliştirilebilir, yeniden şekillendirilebilir
3. Bunu sağlayan enstrümanların oyun bahçesinde sadece kişiye özgü algı prensiplerinin hükmü geçer
4. Bu prensiplere Gestalt Algı prensipleri denir, Almanca olan bu kelime geştalt diye okunur
5. Güzellik bilimsel olma-olmama sorunsalı ile uğraşmaz, amacı beğenmeye ve beğendirmeye hizmet etmektir, bu gerçeklik de güzelliğin kişiye özgü olduğunu ve bir standarta sahip olmadığını ispatlar
6. Standart, evrensel, her zaman ve yerde değerini değiştiren kavramlar için (kendileri zaten bir süreci ifade ediyordu) kıyaslama, karşılaştırma yapılamaz
7. Bu amaçla verilen güzel şudur, budur, bu olmalıdır, şunu içermelidir gibi yüksek oktavdan görüş ve yorumlar kimseyi bağlayamaz, emsal olamaz, uygunluğundan söz edilemez
8. Güzel olan, hangi büyüklükte bir eksikliği tamamlaması anlamında şiddetle ihtiyacı hissedilen ve sahibine biyopsikososyal ve mental doyum sağlayan bir değerdir
9. Güzellik alınıp satılamaz, kültürle olan ilişkisi ve ortak çalışma alanlarının varlığı, güzel hakkında bir kişinin yol gösterici olmasına ruhsat vermez, güzelliğin ve güzel olanın ne okulu vardır ne eğitimi (şartlara göre sadece uyum adına bir algoritması olabilir o zaman bir ekolden de söz etmek mümkün olur, ancak bu subjektif ve kıyaslanamaz süreç ile hedefi hiçbir zaman bir hiyerarşik toplum kastı ve/ya bir meslek grubunun ihdas edilmesine gerekçelendirilemez…, sözüm güzellik koçlarına)
10. Güzel olan hemen her zaman kendi içinde bir paradoks, karizma, dualite, bir bilinmeyen ve mistik bir hava taşır. Sizi manyetize eden bu çekimin, onun sık gözlenmesiyle etkisini kaybetmesinden bağımsız bu tanımlanamayan aurasına “ilahi olandan gelen” demek gerekir. Bir melodide, bir gülümsemede, bir kuşun kanat çırpışındaki ahenkte veya bir çirkinliğin tam ortasında çekilir kalırsınız bu enerjiye… Dikkat edin nedeni, güzel olan değil sadece sizin “tamamlanmanızdır”. Neden tüm bebekler güzeldir sanıyorsunuz, veya neden vefalı tüm insanlar göze güzel görünür. Çirkin anne var mıdır bir çocuğa, burnu büyük diye kızını, bebeğini dışlayan bir baba görebilir misiniz ?
Bu katman ve değerleri, altyapıyı ve arka planı bilmeden; güzel olan budur , güzellik şudur ve/ya hepsinin üstünde bir güzellik koçu titriyle gezmek, yorum yapmak sanıyorum, bu yazının yazılma nedenini paradoksal olarak tamamlamış oluyor. Estetik cerrahiyle ilgilenen herkese duyurulur.
Age limits in rhinoplasty operations
Kas 11 2014Age limits in rhinoplasty operations
(18 in females, 20 in males). In higher ages, these operations can be conducted in patients with even the highest ages with the condition that the general situation is stabile nd normal. Nose anatomic structures formed as a result of accidents must be corrected as soon as possible with taking into consideration the, aesthetic subunits nd expectations.
25 Critical Questions before Rhinoplasty
Kas 11 20141. Do you have membership for a national or international official institution?
2. What is your specialty? Plastic surgery, dental or ENT?
3. Do you have a qualification certificate received from the institution?
4. Why nd for which qualification of yours should I choose you for this operation?
5. How much experience do you have on rhinoplasty?
6. What percentage of all the operations you have conducted are rhinoplasty operations?
7. When is the last time you conducted a rhinoplasty operation?
8. In your opinion, what percent of the patients you have conducted rhinoplsty operations on are happy now?
9. How often do you conduct corrective revision nose surgery on your subjects?
10. Do you have any subjects waiting on judicial or court decision?
11. Which technique do you frequently prefer for rhinoplasty?
12. Which technique do you see fit for my condition and why?
13. How long does it take you to complete an average rhinoplasty operation?
14. In which hospital do you conduct the surgeries? Why?
15. What is the most frequently seen complication in rhinoplasty surgeries?
16. What type of anesthetics do you use? Why?
17. Do you encounter any unexpected situations during and after surgical operations?
18. Did you loose any patients in surgical or post-surgical phases due to unexpected reasons?
19. Do you thing the hospital you choose for surgical operation has the equipment nd experience to provide immediate treatment in situations such as these?
20. Do you operate with your own team or with the hospital team on shift?
21. If I want you to show me the operations you have conducted to convince me, would you show them?
22. Are there any patients you have convinced for surgery by using photoshop program? Does this program have any relation with the technical difficulties nd skills needed for the work?
23. Do you have the technical skills that can meet my expectations or do you make the stereotype nose for all your patients?
24. If I am to have a secondary operation, when can I have it at the earliest?
25. Along with this operation, which other applications can you conduct in this session simultaneously?