Alan Etkisi: Estetik amaçlı girişimler hangi koşullarda yapılmamalı !
Bilgilendirme, Estetik Cerrahi
Estetik cerrahi bilindiği gibi sadece plastik cerrahi eğitimi sırasında verilen bir yeterlilik. Omurgasında plastik cerrahi ve doku bilgisi olan bu yeterlilik, ekonomik getirisi nedeniyle cerrahi yeterlilik ve nosyonu olmayan diğer uzmanlık alanlarından kişilerin de iştahını kabartarak sınır ihlallerine neden olmakta. Hasta mağduriyeti ve suistimaline açık bu uygulamaların ilgili birim ve kurumlarca (Sağlık Bakanlığı, Rekabet Kurulu, Tabip odaları vb.) dizginlenerek düzenlenmesi hem etik, hem hukuki, hem vicdani hem de hasta hakları ve sağlığı açısından ihtiyacı giderek artan bir zorunluluk ve sorumluluk.
Estetik uygulamalar ister cerrahi bir teknikle ister cerrahi dışı iğne ve/ya lazer gibi cihazlarla yapılsın, bedensel olduğu kadar “psikososyal bir hazır olma seviyesi” gerektirir. Bunun nedeni, yapılması planlanan girişimin sonuçları arasında bedensel değişim veya dönüşüm yanında psikolojik tatmin ve sosyal olarak bir beğenilme arzusunun da gömülü olmasıdır.
Sonucunda biyopsikososyal kazanım ve etkileri olacak olan bu tür estetik girişimler, işler istenildiği gibi gitmediğinde (yapılan uygulama tıbbi bir işlemdir ve öngörülemeyen birçok faktör beklenen sonuca etki edebilir, bu nedenle hiçbir estetik uygulama sanatsal bir ifade veya eser statüsünde değildir) sahibini yine biyopsikososyal bir yıkım ile yüz yüze bırakabilecektir.
Ben bu makalede, bu yıkımın düzeyini daha da derinleştiren daha farklı bir göstergeden bahsedeceğim. Bu belirleyicinin adı: Alan etkisi olarak da bilinen “konjonktürel” baskı.
Kişiyi bulunduğu zaman ve zihin durumunda sıkıştıran ve acele karar vermesini, çözüm bulmasını isteyen bu baskının birçok maskesi bulunuyor. Kariyer beklentisi, okul bitirme hediyesi, nişanlının ailesi, erkek/kız arkadaş, boşanma önce ve sonrası, zor giden evliliği kurtarma vb. durumlarda kişiler hayatın sadece belli bir dönemine ait sıkıntıyı aşmak için zor gelen (gerçek ve kalıcı) adımları atmak yerine sonucu kestirilemeyen ve gerekliliği zaman içinde belki de kalmayacak olan bir gerekçeyle estetik girişimlerden gelecek sekonder kazançları (beğenilme ve onaylanmayı) kendilerine uygun görmekte. Elbette bu kolay ve kısa yolla (estetik işlem) tamamlanarak sahibini tatmin eden gerçek ihtiyaç, özgüven ve saygı eksikliği.
Estetik uygulama yapan hekimler bilir. Gelip geçici bir hevesle, günübirlik kararlarla hızlı, üzerinde fazla düşünülmeden ve aceleci veya kişi üzerinde kurulan bir alan etkisiyle (mahalle baskısı) alınan kararlarla yapılan estetik amaçlı işlemlerin hasta üzerindeki cilalı etkisi de konjonktürel durumun sonlanmasıyla sınırlı olarak kısa süreli ve geçicidir.
Aslında bu farkı(ndalığı) danışanına, (müşterisine değil) hastasına anlatan kişiye de apoletindeki doktor, plastik cerrah (eğer varsa) her akademik derece için bir yıldız yanında asıl bu sahibine kurmaylık yetkisi kazandıran “hekimlik” yıldızının özenle ve mutlaka eklenmesi gerekir. Hastasına bu bütünsellik, sorumluluk ve kapsam dahilinde yaklaşmayan ve değerlendirmeyen kişinin derecesi, en önemli ustalık nişanı eksik olan yani hekimlik yıldızı olmayan bir uygulayıcı (pratisyen) veya bir er kadardır.
İnsan biyopsikososyal bir varlıktır. Doğal olarak ihtiyaçları da, beklentileri ve/ya kayıpları da bu boyutlarda olacaktır. Estetik uygulamalarda konjonktürel (stabil olmayan) durumlardan (kalıcı) ameliyat kararları çıkarılmamalıdır. Bu konudaki sorumluluğun en az % 51’i uygulamayı yapacak olan “hekime” düşer. Bedeniniz de olduğu kadar psikososyal varlığınız üzerinde de dilediği gibi “iş yapmasına” görev yetki ve ruhsat vereceğiniz doktorunuzun apoletinde diğer yıldızlardan önce mutlaka bu yıldızı arayın. Bu yıldız kurmaylık göstergesidir. Yol(u) gösterecektir. Güvenebilirsiniz.